Ücretsiz izin; iş sözleşmesinin askıya alındığı, ve bu süre içerisinde işçinin çalışmadığı için ücret almadığı izin türüdür. Eğer işveren işçisine ücretsiz izin kullandırmak istiyor ise bu durum çalışma koşullarında esaslı değişikliğe girer. Konunun düzenlendiği 4857 sayılı İş Kanununun 22 nci maddesine bakacak olursak;
Çalışma koşullarında değişiklik ve iş sözleşmesinin feshi
Madde 22 – İşveren, iş sözleşmesiyle veya iş sözleşmesinin eki niteliğindeki personel yönetmeliği ve benzeri kaynaklar ya da işyeri uygulamasıyla oluşan çalışma koşullarında esaslı bir değişikliği ancak durumu işçiye yazılı olarak bildirmek suretiyle yapabilir. Bu şekle uygun olarak yapılmayan ve işçi tarafından altı işgünü içinde yazılı olarak kabul edilmeyen değişiklikler işçiyi bağlamaz. İşçi değişiklik önerisini bu süre içinde kabul etmezse, işveren değişikliğin geçerli bir nedene dayandığını veya fesih için başka bir geçerli nedenin bulunduğunu yazılı olarak açıklamak ve bildirim süresine uymak suretiyle iş sözleşmesini feshedebilir. İşçi bu durumda 17 ila 21 inci madde hükümlerine göre dava açabilir.
Görülüyor ki işveren ücretsiz izin isteğini işçiye yazılı şekilde bildirmeli, işçi de 6 iş günü içinde bu isteğe yazılı olarak cevap vermelidir. Yani işçi ücretsiz izine ayrılmayı kabul etmiyor ise işveren tek taraflı olarak işçiyi ücretsiz izine ayıramaz. Buna rağmen işveren işçiyi ücretsiz izne ayırmakta ısrarcı ise bu durum işçi açısından haklı fesih sebebidir. İşçi kıdem tazminatına hak kazanabilmektedir. Yargıtay 9. Hukuk Dairesinin 31153 esas numaralı, 25.02.206 tarihli kararında; ”İşverenin, işçinin onayı olmadan ücretsiz izin uygulaması yapması işçi için haklı fesih nedenidir.” denilerek konu açıklığa kavuşturulmuştur. Yani işveren işçiyi işçinin rızası olmadan ücretsiz izine çıkaramaz.