Çalışanların tasarruflarını artırmak amacıyla getirilen zorunlu Bireysel Emeklilik Sistemi (BES) kesintileri, 1 Ocak 2017 tarihinde yürürlüğe girdi. Kanuna göre, işverenler çalışanlarını zorunlu BES’e dahil etmekle yükümlü. Zorunlu BES, T.C vatandaşı ya da mavi kart sahibi olan, 45 yaşını doldurmamış, kamuda veya özel sektörde bir işverene bağlı olarak ücretli çalışanları kapsıyor. Bir başka ifade, 5510 sayılı kanunun 4a ve 4c maddeleri kapsamında çalışan, işçi ve memurlar için sözkonusu. Ayrıca 506 sayılı Sosyal Sigortalar Kanunu’nun geçici 20. maddesi kapsamında kurulmuş olan sandıkların iştirakçisi olan çalışanlarda BES kapsamında.
Çalışanların bireysel emeklilik sistemine girişi ise kademeli olarak gerçekleşmektedir. Kademeli geçişin şu şekilde olması öngörülmüştür;
1.000 ve üzeri | 01.01.2017 |
250-999 arası | 01.04.2017 |
100-249 arası | 01.07.2017 |
50-99 arası | 01.01.2018 |
10-49 arası | 01.07.2018 |
5-9 arası | 01.01.2019 |
Kamu çalışanları açısındansa, 5018 sayılı Kamu Mali Yönetimi ve Kontrol Kanunu’nun eki (I), (II), (III) ve (IV) sayılı cetvellerde yer alan kamu idareleri çalışanları 01.04.2017, Yerel Yönetimler, KİT’ler, BİT’ler ve Diğer Kamu Kurum ve Kuruluşları çalışanları ise 01.01.2018 tarihi itibariyle zorunlu BES’e dahil olmuştur.
Buna göre 1 Temmuz 2018 tarihi itibariyle, çalışan sayısı 10 ile 49 arasında olan işyerleri zorunlu BES kapsamına girdi. Böylece zorunlu BES, en geniş kitleye ulaştı. Zorunlu BES’te, çalışanların prime esas kazançlarından yüzde 3’ü bireysel emeklilik şirketlerine aktarılıyor. Kesinti için çalışanların onayı aranmıyor.
Otomatik katılım uygulaması kapsamına giren işverenler, Hazine ve Maliye Bakanlığı tarafından yetkilendirilmiş en az bir emeklilik şirketi belirlemek ve bu emeklilik şirketiyle sözleşme yapmakla yükümlü. İşverenler, kanun gereği maaşlardan kesinti yapıp Bireysel Emeklik Sistemine aktarmak zorunda. Ancak çalışanlar, ilk kesintinin yapıldığı tarihten itibaren iki ay içinde sistemden çıkabiliyor.
Bu noktada en çok sorulan soru, zorunlu bireysel emeklilik sisteminde kalmanın işçinin avantajına olup olmadığıdır.
Bu sorunun cevabını vermeden önce, zorunlu BES’i ve avantajlarını irdelemek gerekecektir.
Zorunlu BES’e dahil olanlar için 3 farklı devlet katkısı sunulmaktadır:
a) Çalışan katkısının %25’i oranında verilen devlet katkısı,
b) Cayma hakkını kullanmayan çalışanlara verilen 1.000 TL’lik başlangıç devlet katkısı,
c) Emekli olduktan sonra birikimini emekli aylığı olarak almak isteyen (en az 10 senelik yıllık gelir sigortası tercih eden) çalışana, birikiminin üzerine %5 ilave devlet katkısı.
Yüzde 25’lik devlet katkısını alabilmek de ayrıca çeşitli şartlara bağlıdır. Çalışan,
- Sistemde en az 3 yıl kalırsa %15’ine,
- Sistemde en az 6 yıl kalırsa %35’ine,
- Sistemde en az 10 yıl kalırsa %60’ına,
- Emekli olur ya da maluliyet doğarsa, % 25’lik devlet katkısının %100’üne hak kazanır. Ölüm halinde de devlet katkısının yüzde 100’ü üzerinden hak sahiplerine ödeme yapılır.
Otomatik BES’ten emekli olabilmek için de, sisteme ilk giriş tarihinden itibaren 10 yıl süreyle sistemde kalınması ve 56 yaşının doldurması gerekmektedir. Dolayısıyla % 25’lik devlet katkısının tamamını alabilmek için en az 10 yıl ve 56 yaş şartını birlikte karşılamak gerekmektedir.
Emekliliğe hak kazanan kişi, birikimini ve devlet katkısını parçalar halinde ya da tek seferde alabilir. Ayrılma durumunda emeklilik şirketince yapılacak ödemeler için elde edilen getiri tutarı üzerinden gelir vergisi (stopaj) kesintisi yapılır.
Stopaj kesintisi oranı;
- Sistemden emeklilik hakkı kazananlar ile bu sistemden vefat, maluliyet veya tasfiye gibi zorunlu nedenlerle ayrılanlar için %5,
- 10 yıl süreyle sistemde kalmakla birlikte sistemden emeklilik hakkı elde etmeden ayrılan katılımcılar için %10,
- Sistemde 10 yıldan az süreyle kalarak ayrılan katılımcılar için ise %15’tir.
Sonuç itibariyle Türkiye’de BES’i avantajlı kılan, devlet katkısıdır. Zira kişilerin tasarrufların değerlendirebilecekleri, döviz, altın, faiz gibi çoklu seçenekler sözkonusudur. Dolayısıyla devlet katkısı olmaksızın BES, diğer yatırım araçlarından daha avantajlı değildir.
Devlet katkısını tam olarak alabilmek için de 10 yıl sürenin yanı sıra 56 yaşı doldurmak gerekmektedir. Bu nedenle BES’te kalmayı düşünen çalışanların bu parametreleri dikkate alıp, devlet katkısını tam olarak alabilecekleri dönem için sisteme girmeleri avantajlarına olacaktır. Formülize etmek gerekirse, 45 yaşından sonra zorunlu BES’e dahil olunamadığı dikkate alınıp, 44 yaşında sisteme girip, 56 yaşına kadar kalıp yüzde 25’lik devlet katkısını elde etmek avantajlı olacaktır. Daha erken yaşlarda BES’e dahil olmak ise, döviz, altın ve diğer yatırım araçları da dikkate alındığında beklenen avantajı sağlamayabilecektir.