Taşerondan kadroya geçen işçilerin, emekliliği hak ettikleri tarih itibariyle emekliye sevk edilmeleri 696 sayılı Kanun Hükmünde Kararname’nin (KHK) amir hükmüdür. KHK’daki söz konusu düzenlemesi şu şekildedir:
“Sürekli işçi kadrolarına geçirilenler, birinci fıkrada öngörülen şartları taşıdıkları sürece ve çalıştırıldıkları teşkilat ve birimde geçiş işlemi yapılmadan önceki ihale sözleşmesi kapsamındaki hizmetleri yürütmek üzere istihdam edilebilir. Bunların istihdam süreleri hiçbir şekilde sosyal güvenlik kurumlarından emeklilik, yaşlılık veya malullük aylığı almaya hak kazandıkları tarihi geçemez.”
Kamu kurumları, çalıştırdıkları işçileri bu hüküm çerçevesinde, emekliliği hak ettikleri tarih itibariyle emekli etmektedirler.
Ancak kısmi emekliliğe hak kazanan işçilerin durumu tereddüte yol açmaktadır.
Peki kamu kurumları nasıl hareket etmelidir? Kısmi emekliliğe hak kazanan 696 KHK’lı işçi, emekliye sevk edilmeli midir?
Bu soruya cevap vermeden önce kısmi emekliliğin ne olduğuna bakalım.
KISMİ (YAŞTAN) EMEKLİLİK NEDİR?
Yaştan emeklilik olarak da bilinen kısmi emeklilik, belirli bir yaşa gelen sigortalının primi gününü dolduramamasına rağmen daha az primle yaşından dolayı emekli olabilmesidir.
Kısmi emekliliğin şartları da sigorta giriş tarihine göre değişmektedir. Buna göre;
– 08.09.1999 tarihinden önce işe girenler 3600 gün prim ödemleri ve 15 yıl sigortalılık süresini tamamlamaları şartıyla 60 yaşında,
– 08.09.1999 ile 30.04.2008 arasında işe girenler 4500 gün prim ödemeleri ve 25 yıllık sigortalılık sürelerini tamamlamaları şartıyla 60 yaşında,
– 01.05.2008 tarihi ve sonrası işe girmiş olanlar ise 5400 gün pirim ödeme şartını 31.12.2035 yılına kadar tamamlamaları durumunda 63 yaşında kısmi emekli olabilmektedir. Bu gruptakiler için kısmi emeklilik yaşı, 65’e kadar uzayacaktır.
Bu verdiğimiz emeklilik bilgileri erkek işçiler içindir. Kadın işçilerde ise kısmi emeklilik hakkı 2 yaş daha erkendir.
TAŞERONDAN KADROYA GEÇEN İŞÇİNİN DURUMU
Sosyal güvenlik mevzuatındaki kısmi emekliliğin amacı, işçinin yeterli prim gününü doldurmamış olsa da yaşı nedeniyle emekli olabilmesini sağlamaktır. Kısmi emeklilik, bir çeşit ‘sosyal koruma’ olarak da değerlendirilmiş, yaşı ilerleyen işçilerin mağduriyetinin önlenmesi amaçlanmıştır. Nihayetinde işçiye alternatif olarak sunulan, tercihine bağlı olarak kullanabileceği bir haktır. İsteyen işçi kısmi emeklilik hakkını kullanabilirken isteyen de primini doldurup tam emekliliğe hak kazanabilmektedir.
Benzer bir kafa karışıklığı engelli işçiler için de yaşanmıştı. Engelli işçilerin engellilik nedeniyle sahip oldukları erken emeklilik hakkının, kadroya geçen işçiler açısından zorunlu emekliliğe esas olup olmayacağı tartışılmıştı. Aile, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı tarafından kadroya geçiş sürecinde yayınlanan görüşte; engelli işçilerin “engelli olmayan kişiler gibi yaşlılık aylığına hak kazanma tarihlerinin esas alınarak” emekli edilmesi gerektiği belirtilmişti. Özetle engelli işçilere sosyal koruma amaçlı sağlanan erken emeklilik tercihinin, zorunlu emekliliğe dönüşmeyeceği karara bağlandı ve kurumlar buna göre işlem yapmaktadır.
Aynı durumun kısmi emeklilik açısından da geçerli olacağı kanaatindeyiz. Bu bağlamda, işçilere sunulmuş tercihe bağlı kısmi emeklilik hakkının, kadroya geçen işçiler için bir mecburiyete dönüşmesinin düzenlemenin ruhuna uygun düşmeyeceğini değerlendiriyoruz.