İşçi ile işveren arasında çeşitli sebeplerden kaynaklı olarak anlaşmazlık yaşanması ve bu durumun sonunda iş ilişkisinin sona ermesi, hemen her gün yaşanılan bir durumdur.
İş sözleşmesi feshedilen/işten çıkarılan işçiler, iş güvencesi kapsamında işe iade davası açmakta ve bu davaların sonuçları İş Hukuku’nda önemli bir yer tutmaktadır.
İşe iade davalarının önemli bir kısmının işçi lehine sonuçlandığını da belirtmek gerekiyor.
İŞE İADE DAVASINI KAZANAN İŞÇİNİN BOŞTA GEÇEN SÜRE TAZMİNATI NASIL HESAPLANIR?
İşveren tarafından yapılan feshin mahkemece geçersiz sayılması durumunda davayı kazanan işçi işe başlatılsa da başlatılmasa da 4 aylık maaşı tutarında boşta geçen süre ücretinin işveren tarafından ödenmesi zorunludur.
Bir diğer ifade ile işe iade davasını kazanan işçi, işveren tarafından işe başlatılsa da başlatılmasa da çalışmadığı süreler için 4 aylık ücret tutarında bir ödemeye hak kazanacaktır. Bu ödemeye, boşta geçen süre ücreti denilmektedir.
Peki boşta geçen süre ücreti nasıl hesaplanır? Hangi ücret kalemleri, bu ücretin hesabında dikkate alınır?
İş Kanunu’nun 21/3. fıkrasında boşta geçen süre ücreti, kararın kesinleşmesine kadar çalıştırılmadığı süre için işçiye en çok 4 aya kadar doğmuş bulunan ‘ücret ve diğer hakların’ ödeneceği şeklinde düzenlenmiştir.
Çeşitli Yargıtay kararlarıyla da boşta geçen süre ücretinin nasıl hesaplanacağı açıklığa kavuşturulmuştur.
“Boşta geçen süreye ait en çok 4 aya kadar ücret ve diğer haklar için, feshi izleyen dönem ücretlerine göre hesaplama yapılmalıdır. Geçersiz sayılan fesih tarihinden sonra boşta geçen en çok 4 aylık sürede işçinin çalışması devam ediyormuş gibi ücret ve diğer haklar belirlenmelidir. Boşta geçen en çok 4 aya kadar süre içinde ücret zammı ya da yeni bir toplu iş sözleşmesi yürürlüğe girdiğinde, her iki dönem için ayrı ayrı hesaplamaya gidilmelidir.” (Yargıtay 9.HD. 28.12.2009 gün 2009/34595 E, 2009/37899 K)
Boşta geçen süreye ait ücret ve diğer haklar brüt olarak belirlenmelidir.
“Boşta geçen sürenin en çok 4 aylık kısmı içinde gerçekleşen diğer haklar kavramına, ikramiye, gıda yardımı, yol yardımı, yakacak yardımı ve servis hizmeti gibi para ile ölçülebilen haklar dâhil edilmelidir. Söz konusu hesaplamalarda işçinin fiili çalışmasına bağlı alacakların dikkate alınması doğru olmaz.” (Yargıtay Hukuk Genel Kurulu, 2016/367 E., 2020/298 K.)
Boşta geçen süre tazminatı hesaplanırken hangi ücret esas alınmalıdır?
Geçersiz sayılan fesih tarihinden sonra boşta geçen en çok 4 aylık sürede işçinin çalışması devam ediyormuş gibi ücret ve diğer haklar belirlenmelidir.
Örneğin işçinin işten çıkarılma tarihi 15.10.2018 olsun. İşe iade davasını kazanmasının ardından 01.01.2020’de işe başlatılan işçi, işten çıkarıldığı tarihi (15.10.2018) izleyen 4 ay boyunca sanki işyerinde çalışıyormuş gibi ücret, yol, yemek, yakacak yardımı gibi sosyal haklar da dahil edilerek boşta geçen süre ücreti hesaplanmalıdır.
Dikkat edilmesi gereken husus, feshi izleyen ilk dört aylık dönemde işyerinde çalışan işçilere zam yapılmışsa, işe iade davasını kazanan işçiye de emsal işçinin ücreti dikkate alınarak zamlı ücretten ödeme yapılması gerektiğidir.
Bu husus, Yargıtay Hukuk Genel Kurulu tarafından 2016/367 E., 2020/298 sayılı Karar ile somut bir olay üzerinden şu şekilde açıklığa kavuşturulmuştur:
“Yukarıdaki açıklamalar ışığında somut olay değerlendirildiğinde; davacı işçi kesinleşen işe iade kararı sonrasında süresi içinde işe başlatılması için davalı işverene başvurmuş olup davalı işveren tarafından işe başlatılmamıştır. Davalı işveren tarafından işe başlatılmayarak 29.06.2012 tarihinde işe başlatmamaya dayalı haklarına ilişkin bir ödeme yapılmıştır.
… Boşta geçen süreye ait en çok dört aya kadar ücret ve diğer haklar için de, feshi izleyen dönem ücretlerine göre hesaplama yapılmalıdır. Davacının iş sözleşmesi ilk olarak 06.12.2010 tarihinde sona erdirildiğinden, boşta geçen fiili sürenin ilk ayı açısından 2010 yılı Aralık bordrosuna göre hesaplama yapılması doğru ise de, geriye kalan 3 aylık boşta geçen süre için işyerinde çalışan emsal işçilere 01.01.2011 tarihinden sonra zam yapılıp yapılmadığı, ücretlerinde değişiklik olup olmadığı araştırılarak 2011 yılı Ocak, Şubat ve Mart aylarındaki emsal işçilerin ücretleri tespit edilerek bu 3 aylık ücretin belirlenmesi ve çıkacak sonuca göre karar verilmesi gerekmektedir.”
BOŞTA GEÇEN SÜRE ÜCRETİ İÇİN VERGİ VE SGK PRİM KESİNTİLERİ NASIL YAPILACAKTIR?
Boşta geçen süreler için ödenen ücret, hem SGK Primine hem de Gelir Vergisi tabidir. Zira boşta geçen süreler için ödenen ücret, işçinin sanki çalışmış gibi hak ettiği bir ödemedir.
Dolayısıyla yapılması gereken işlem; hesaplanan boşta geçen süre ücretinden hem SGK Primi hem de Gelir Vergisi ve Damga Vergisi kesilerek kalan miktarın işçiye ödenmesidir.
Bir diğer ifade boşta geçen süre ücret ile diğer haklar, işverenin işçiyi işe başlatması veya başlatmamasına bakılmaksızın ödenecektir. Ödenen 4 aylık ücret ve diğer haklar, iş akdinin feshedildiği aydan başlanılarak ilgili ayların prime esas kazançlarına dahil edilerek işsizlik sigortası primi de dahil olmak üzere tüm sigorta kollarına ait primler kesilecektir.