İşçiler, emekli maaşına hak kazanabilmek için yaş, prim gün sayısı ve sigortalılık süresinden oluşan 3 şartı aynı anda karşılamak durumundadır. Kıdem tazminatı açısındansa; yaş dışındaki iki şartı, (sigortalılık süresini ve prim ödeme gün sayısını) gerçekleştirmeleri durumunda istifa ederek kıdem tazminatını alabilirler.
Bu husus, 1475 sayılı İş Kanununun 14. Maddesinde düzenlenmiştir. Dolayısıyla sigortalılık süresini ve prim ödeme gün sayısını tamamlayan işçi, kendi isteğiyle işten ayrılsa bile bu kişilere işverenin kıdem tazminatlarını ödemesi gerekir.
Bir diğer ifade ile, 1475 sayılı Yasanın 14. maddesinin birinci fıkrasının dördüncü bendi ile; işçinin SGK’dan yaşlılık, emeklilik veya toptan ödeme almak amacıyla ayrılması halinde, kıdem tazminatına hak kazanılabileceği hükme bağlanmıştır.
KİMLER İSTİFA EDEREK KIDEM TAZMİNATINI ALABİLİR?
Bu düzenleme çerçevesinde, 08.09.1999 tarihinden önce sigortalılığı başlamış olan işçiler, 15 yıl sigortalılık süresi ve 3600 gün prim şartını yerine getirdikleri tarihte istifa edip kıdem tazminatlarını isteyebilirler.
08.09.1999 tarihinin önemi, bu tarihten itibaren emeklilik şartlarının değişmiş olmasıdır. Dolayısıyla 15 yıl ve 3600 gün herkes için geçerli bir şart değildir. 08.09.1999 tarihinden sonra ilk kez sigortalı olanlar, sigortalı oldukları tarihe göre farklılık arz edecek şekilde, yaş dışındaki diğer iki emeklilik şartını yerine getirdikleri tarihte istifa edip kıdem tazminatı alabilirler.
08.09.1999 ve 30.04.2008 tarihleri arasında işe girenlerden erkekler 60 yaşını, kadınlar 58 yaşını doldurduğunda kısmi emeklilik şartından yararlanacağı için, 25 yıl sigortalılık süresi bulunması ve en az 4500 gün prim ödemek şartı ile yaşı beklemek üzere istifa etmeleri durumunda kıdem tazminatına hak kazanırlar.
01.05.2008’den sonra ilk defa işe başlayanlar ise 25 yıl sigortalılık ve 5400 prim günü koşullarını sağlamaları ve yaşı beklemek üzere işten ayrılmaları halinde kıdem tazminatına hak kazanabilecekler.
Peki istifa ederek Kıdem Tazminatı almak isteyen işçi, başka hangi hususlara dikkat etmelidir?
İstifa ederek kıdem tazminatı almak isteyen işçilerin, yaş dışındaki emeklilik şartlarını yerine getirdiğine dair Sosyal Güvenlik Kurumu’ndan (SGK) yazı almaları ve bu yazı ile iş yerine başvurmaları gerekmektedir.
Bu husus Yargıtay tarafından, istifa nedeniyle kıdem tazminatı alabilmenin şartı olarak kabul edilmiştir.
Yargıtay 9. Hukuk Dairesi 2014/30842 E., 2016/4619 sayılı Kararındaki hüküm şu şekildedir:
“4857 sayılı İş Kanununun 120 nci maddesi yollamasıyla, halen yürürlükte olan 1475 sayılı Yasanın 14 üncü maddesinin birinci fıkrasının dördüncü bendinde, işçinin bağlı bulunduğu kurum veya sandıktan yaşlılık, emeklilik veya malullük aylığı yahut toptan ödeme almak amacıyla ayrılması halinde, kıdem tazminatına hak kazanılabileceği hükme bağlanmıştır.
O halde anılan hüküm uyarınca, fesih bildiriminde bulunulabilmesi için işçinin bağlı bulunduğu kurum veya sandıktan yaşlılık, emeklilik, malullük ya da toptan ödemeye hak kazanmış olması şarttır. Bundan başka işçinin bağlı bulunduğu kurum ya da sandığa bahsi geçen işlemler için başvurması ve bu yöndeki yazıyı işverene bildirmesi gerekir. Böylece işçinin yaşlılık, emeklilik, mamullük ve toptan ödeme yönlerinden bağlı bulunduğu mevzuata göre hak kazanıp kazanmadığı denetlenmiş olur.
Öte yandan işçinin, sosyal güvenlik anlamında bu hakkı kazanmasının ardından, ilgili kurum ya da sandığa başvurmaksızın kıdem tazminatı talebiyle işyerinden ayrılması ve bu yolla hakkın kötüye kullanılmasının önüne geçilmiş olur. İşçi tarafından bağlı bulunduğu kurum ya da sandıktan tahsise ya da tahsis yapılabileceğine dair yazının işverene bildirildiği anda işverenin kıdem tazminatı ödeme yükümü doğar. Faiz başlangıcında da bu tarih esas alınmalıdır.”
İSTİFA EDEREK KIDEM TAZMİNATINI ALAN İŞÇİ BAŞKA BİR İŞTE ÇALIŞABİLİR Mİ?
İstifa ederek kıdem tazminatını alan işçinin tekrar çalışmaya başlaması zaman zaman tartışmaya neden olan bir konudur. Zira düzenlemenin, işçinin emekliliğini beklemek üzere kıdem tazminatını almasına yönelik olduğu ileri sürülebilmektedir.
İşverenler, gerekli şartları karşıladıktan sonra kıdem tazminatını almak için istifa eden işçinin başka bir iş yerinde çalışmaya başlamasını, “hakkın kötüye kullanılması” olarak yorumlayıp kıdem tazminatı ödemek istememekte ve konu yargıya taşınmaktadır.
Ancak bu konudaki Yargıtay içtihatları işçi lehinedir. 9. Hukuk Dairesi’nin 2014/30842 E., 2016/4619 sayılı Kararında şu ifadelerle konu açıklığa kavuşturulmuştur.
“Somut olayda, davacının emeklilik nedeniyle iş akdini feshettiği tarih itibariyle, 15 yıl çalışmış olmak ve 3600 gün prim ödemek şartlarını gerçekleştirdiği açıkça anlaşılmıştır. Yukarıdaki ilke kararımızda da açık bir şekilde ifade edildiği üzere, 15 yıl çalışmış olmak ve 3600 gün prim ödemek şartlarının gerçekleştirilmiş olması durumunda iş akdi işçi tarafından feshedilebilecek ve iş akdini fesheden işçi kıdem tazminatı alacağına hak kazanacaktır. Davacının iş akdinin feshinden sonra başka bir işyerinde çalışmaya başlaması, feshin emeklilik nedeniyle yapıldığı ve davacının kıdem tazminatına hak kazanması durumunu etkilemeyecektir.”
ÖNCE İSTİFA EDİP SONRA YAZI GETİREN İŞÇİ KIDEM TAZMİNATINI KAYBEDER Mİ?
Daha önce de ifade ettiğimiz üzere Yargıtay, işçinin istifa halinde kıdem tazminatı alabilmesi için sigortalılık süresini ve pirim ödeme gün sayısını tamamlamasının yanı sıra bu durumu işverene bildirmesini ve SGK’dan yazı getirmesini şart koşmaktadır.
Yargıtay’ın üzerinde durduğu bir diğer husus ise istifanın yaş dışındaki diğer emeklilik şartların yerine getirilmesi nedeniyle olmasıdır. Bir diğer ifade ile başka bir gerekçe ile istifa eden işçinin daha sonradan kıdem tazminatını talep etmesi, gerekli şartları taşısa da geçerli olmayacaktır.
Yargıtay 9. Hukuk Dairesi’nin 2016/23749 E., 2020/7495 sayılı Kararında, kendi işini kurmak için istifa eden işçinin aradan 4 ay geçtikten sonra SGK’dan yazı getirerek kıdem tazminatı talebinde bulunmasının haklı bir talep olmayacağı hüküm altına alınmıştır.
Yargıtay kararındaki ilgili hüküm şu şekildedir:
“Somut olayda, davacı 16.07.2014 tarihli ihtarname ile iş yerinde 16.07.2014 tarihine kadar çalıştığını, Sosyal Güvenlik Merkezinin 04.06.2014 tarihli yazısı ile, 15 yıl 3600 gün şartını karşıladığını, bu nedenle iş sözleşmesini feshettiğini ve kıdem tazminatının ödenmesini talep ettiği görülmüştür.
Davalı ise, davacının kendine ayrı iş yeri açacağını beyan ederek 31.12.2013 tarihinde iş sözleşmesini feshettiğini beyan ettiği görülmüştür.
Davacı tanıklarının iş sözleşmesinin nasıl sona erdiğine ilişkin bilgilerinin olmadığı, davacı ile aynı iş yerinde çalışan davalı tanığının ise davacının kendi isteği ile iş yerinden ayrıldığını, dükkan açmak istediğini ve ayrıldıktan sonra da açtığını beyan ettiği görülmüştür. Yine Sosyal güvenlik kayıtlarında davacının 31.12.2013 tarihinde işten ayrılışının davalı tarafça bildirildiği görülmektedir.
Aynı gün Dairemiz incelemesinden geçen 2016-23748 esas sayılı dosyada davacının kardeşinin 31.12.2013 tarihinden davalı iş yerinden, kendine ait iş yeri kurmak için ayrıldığı ve 09.01.2014 tarihinde iş yerini açtığı anlaşılmıştır.
Eldeki dosyada davacının Sosyal Güvenlik Kurumu’na başvuru tarihinin ise 30.04.2014 tarihi olduğu görülmüştür.
Bu bilgiler ışığında tüm dosya kapsamının incelenmesi ile, davacının 31.12.2013 tarihinde kardeşi ile birlikte yeni bir iş yeri açmak amacı ile iş yerinden ayrıldığı, davacının Sosyal Güvenlik Kurumu’na başvurusunun makul sürenin geçirilmesinden sonra yapıldığı, bu nedenle davacının iş yerinden emeklilik nedeni ile ayrıldığının kabul edilemeyeceği anlaşılmakla davacının kıdem tazminatına yönelik talebinin reddine karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile kabulüne karar verilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.”
Sonuç olarak yaş dışındaki emeklilik şartlarını yerine getiren işçinin istifa ederek kıdem tazminatını almasına ve sonra da başka bir işte çalışmasına engel bir durum yoktur. Ancak işten ayrılma gerekçesinin yaş dışındaki emeklilik şartlarının yerine getirilmesi şeklinde olması ve öncesinde SGK’dan yazı getirilmesi gerekir. Başka bir ifade ile önce istifa edip ardından SGK’dan yazı getiren işçinin kıdem tazminatı tehlikeye girecektir.